al-Hijr (الحِجْر)

Ali Ozek et al - Ali Ozek et al

Chapter 15 • 99 verses • Meccan

← Previous Chapter Next Chapter →
15:1 Elif. Lâm. Râ. Bunlar Kitab’ın ve apaçık bir Kur'an’ın âyetleridir.
15:2 O küfredenler, (âhirette hesap için bir araya getirilip gerçekle karşılaşınca pişmanlık duyarlar ve) "Keşke müslüman olsaydık" derler.
15:3 Onları bırak; yesinler, eğlensinler ve boş ümit onları oyalayadursun. (Kötü sonucu) yakında bilecekler!
15:4 Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın.
15:5 Hiçbir millet, ecelinin önüne geçemez ve onu geciktiremez.
15:6 Dediler ki: «Ey kendisine Kur’an indirilen (Muhammed)! Sen mutlaka bir mecnunsun!»
15:7 «Eğer doğru söyleyenlerden idiysen, bize melekleri getirmeliydin.»
15:8 Biz melekleri ancak hak ile indiririz. O zaman onlara mühlet verilmez.
15:9 Kur'an'ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız.
15:10 Andolsun, senden önceki milletler arasında da elçiler gönderdik.
15:11 Onlara bir peygamber gelmeye dursun, hemen onunla alay ederlerdi.
15:12 İşte böylece biz onu, (şirki ve inkârcılığı) suçluların kalplerine böyle sokarız.
15:13 Öncekilerin başına gelenlerden ders almaları gerekirken onlar hâlâ buna (Kur'an'a) inanmıyorlar.
15:14 Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıksalar,
15:15 yine de «Gözlerimiz boyandı, daha doğrusu bize büyü yapılmıştır» derler.
15:16 Gökte büyük yıldızlar yarattık ve onları bakanlar için süsledik.
15:17 Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk.
15:18 Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.
15:19 Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik, yine orada miktarı ve ölçüsü belirli olan şeyler bitirdik.
15:20 Orada hem sizin için hem de rızıkları size ait olmayanlar için (gerekli) geçim vasıtaları yarattık.
15:21 Her şeyin hâzineleri yalnız bizim yanımızdadır. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz.
15:22 Bulut yüklü rüzgarları gönderdik de gökten su indirdik ve onunla sizi suladık. Yoksa siz suyu toplayamazdınız.
15:23 Şüphesiz biz diriltir ve biz öldürürüz! Ve her şeye biz vâris oluruz.
15:24 Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, geri kalanları da biliriz.
15:25 Şüphesiz hepsini de haşredecek (kıyâmette toplayacak) olan Rabbindir; çünkü O, hikmet sahibidir; her şeyi hakkıyla bilendir.
15:26 Andolsun biz insanı, (pişmiş) kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık.
15:27 Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık.
15:28 Hani Rabbin meleklere demişti ki: «Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım.»
15:29 «Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman, siz hemen onun için secdeye kapanın!»
15:30 Meleklerin hepsi de hemen secde ettiler.
15:31 Fakat İblis hariç! O, secde edenlerle beraber olmaktan kaçındı. 
15:32 (Allah:) Ey İblis! Secde edenlerle beraber olmayışının sebebi nedir? dedi.
15:33 (İblis:) Ben kuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattığın bir insana secde edecek değilim, dedi.
15:34 Allah şöyle buyurdu: Öyle ise oradan çık! Artık kovuldun!
15:35 Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!
15:36 (İblis:) Rabbim! Öyle ise, (varlıkların) tekrar dirileceği güne kadar bana mühlet ver, dedi.
15:37 Allah: Sen kendilerine mühlet verilenlerdensin, buyurdu.
15:38 Bilinen bir vakte kadar.
15:39 (İblis) dedi ki: Rabbim! beni azdırmana karşılık ben de yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım!
15:40 Ancak onlardan ihlâslı kulların müstesna.
15:41 (Allah) şöyle buyurdu: «İşte bana varan dosdoğru yol budur.»
15:42 «Şüphesiz kullarım üzerinde senin bir hakimiyetin yoktur. Ancak azgınlardan sana uyanlar müstesna.»
15:43 Muhakkak cehennem, onların hepsine vâdolunan yerdir.
15:44 Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer grup ayrılmıştır.
15:45 (Allah'ın azabından korkup rahmetine sığınan) takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pınar başlarında olacaklar.
15:46 «Oraya emniyet ve selâmetle girin» (denilir, onlara).
15:47 Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar.
15:48 Onlara orada hiçbir yorgunluk gelmeyecek ve onlar, oradan çıkarılmayacaklardır.
15:49 (Rasûlüm!) Kullarıma, benim, çok bağışlayıcı ve pek esirgeyici olduğumu haber ver.
15:50 Benim azabımın elem verici bir azap olduğunu da bildir.
15:51 Onlara İbrahim'in misafirlerinden (meleklerden) de haber ver. 
15:52 Onun yanına girdikleri zaman, «selam» dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi.
15:53 Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz.
15:54 (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi.
15:55 Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler.
15:56 (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?
15:57 «Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi.
15:58 Dediler ki: «Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik.»
15:59 «Ancak Lût ailesi hariç. Onların hepsini kurtaracağız.»
15:60 «(Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.»
15:61 Elçiler Lût âilesine gelince,
15:62 Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi.
15:63 Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
15:64 Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz.
15:65 Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına bakmasın, istenen yere gidin.»
15:66 Ona (Lût'a) şu hükmümüzü vahyettik: «Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır.»
15:67 Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiler.
15:68 (Lût) onlara «Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; dedi.
15:69 Allah’tan korkun, beni rezil etmeyin!»
15:70 Kavmi de Lût'a şöyle demişlerdi: "Seni âlemlerden (birini misafir etmekten) menetmemiş miydik?
15:71 (Lût:) İşte kızlarım! (Düşündüğünüzü) yapacaksanız (onlarla evlenin), dedi.
15:72 (Rasûlüm!) Hayatın hakkı için onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı.
15:73 Güneş doğarken onları o korkunç ses yakaladı.
15:74 Böylece ülkelerinin üstünü altına getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
15:75 İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır.
15:76 Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
15:77 Hakikaten bunda iman edenler için bir ibret vardır.
15:78 Eyke halkı da gerçekten zalim idiler..
15:79 Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir.
15:80 Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.
15:81 Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
15:82 Onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı.
15:83 Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç ses yakaladı.
15:84 Kazanmış oldukları şeyler, (başlarına geleni) onlardan savamamıştı.
15:85 Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O saat (kıyamet), mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara güzel muamele et.
15:86 Şüphesiz Rabbin hakkıyla yaratan pek iyi bilendir.
15:87 Andolsun ki, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve Yüce Kur'an'ı verdik.
15:88 Onlardan bazı sınıflara verdiğimiz dünyalığa gözlerini dikme; onlara da üzülme. Mü'minleri ise, kanatların altına al (onlara karşı alçak gönüllü ol).
15:89 De ki: Şüphesiz ben apaçık bir uyarıcıyım.
15:90 Nitekim biz, (Kur'an'ı) kısımlara ayıranlara (onu bölük pörçük edenlere) azabı indirmişizdir.
15:91 Onlar, Kur'an'ı bölüp ayıranlardır.
15:92 Rabbin hakkı için, mutlaka onların hepsini sorguya çekeceğiz.
15:93 Yaptıklarından dolayı.
15:94 Sana emrolunanı açıkça söyle ve ortak koşanlardan yüz çevir!
15:95 (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
15:96 Onlar Allah ile beraber başka bir tanrı edinenlerdir. (Kimin doğru olduğunu) yakında bilecekler!
15:97 Onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
15:98 Sen şimdi Rabbini hamd ile tesbih et ve secde edenlerden ol!
15:99 Ve sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibadet et!