al-Haqqah (الحَاقَّة)

Yasar Nuri Ozturk - Yasar Nuri Ozturk

Chapter 69 • 52 verses • Meccan

← Previous Chapter Next Chapter →
69:1 el-Hâkka/geleceği kuşkusuz olan şey!
69:2 Nedir o hâkka?
69:3 O hâkkanın niteliğini sana bildiren nedir?
69:4 Semûd ve Âd kâriayı/başa çarpan olayı yalanlamıştı.
69:5 Bunun üzerine Semûd, bir doğal felaket ile helâk edildi.
69:6 Âd ise gürleyen sesle gelen rüzgârlı bir fırtınayla mahvedildi.
69:7 Onu, onların üzerine yedi gece-sekiz gün hiç ara vermeden saldı. Topluluğu orada yerlere serilmiş görürsün. İçleri boşaltılmış hurma kütükleri gibidirler.
69:8 Onlardan geri kalan bir şey görüyor musun?
69:9 Firavun da ondan öncekiler de altı üstüne gelmiş kentler de aynı hataya vücut verdiler.
69:10 Rablerinin resulüne isyan ettiler de O da onları, şiddeti arttıkça artan bir yakalayışla yakaladı.
69:11 Su azıp köpürdüğünde, biz sizi o akıp gidende taşıdık,
69:12 Ki onu size bir hatırlatıcı/düşündürücü yapalım ve kavrayabilen kulak kavrasın.
69:13 Sûra bir üfleyişle üflendiğinde,
69:14 Yer ve dağlar yükletilip birbirine bir çarpılışla parça parça edildiğinde,
69:15 İşte o gün, olması gereken olmuştur.
69:16 Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır.
69:17 Melek de onun kenarlarındadır. Rabbinin arşını, o gün onların üstündeki sekiz taşır.
69:18 O gün arz olunursunuz; hiçbir saklınız-gizliniz kalmaz.
69:19 Öz kitabı sağından verilen: \"İşte kitabım, okuyun!\" der.
69:20 \"Kendi hesabıma kavuşacağımı sezmiştim zaten.\
69:21 Artık o, hoşnutluk veren bir yaşayış içindedir.
69:22 Yüksek bir bahçe içindedir.
69:23 Devşirilmesi kolaydır onun.
69:24 Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için.
69:25 Öz kitabı sol taraftan verilene gelince o şöyle der: \"Ah, ne olurdu, bana kitabım verilmeseydi!\
69:26 \"Hesabımın ne olduğunu hiç bilmemiş olsaydım.\
69:27 \"Ah, ne olurdu, iş bitmiş olsaydı!\
69:28 \"Hiçbir işime yaramadı malım.\
69:29 \"Sökülüp gitti benden saltanatım.\
69:30 \"Tutun onu, derhal bağlayın onu!\
69:31 \"Sonra cehenneme sallayın onu!\
69:32 \"Sonra, boyu yetmiş arşın olan bir zincirde yollayın onu!\
69:33 \"Çünkü o, yüce Allah'a inanmıyordu.\
69:34 \"Yoksulu doyurmaya özendirmiyordu.\
69:35 \"Bugün onun için burada bir sıcak dost yoktur.\
69:36 \"Yıkananların atık sularından başka yemek de yoktur.\
69:37 \"Ki o atık suyu sadece günahkârlar yer.\
69:38 Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin ederim gördüklerinize,
69:39 Ve görmediklerinize!
69:40 Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür.
69:41 Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz?
69:42 Bir kâhinin sözü de değildir o. Ne kadar da az araştırıp düşünüyorsunuz?
69:43 Âlemlerin Rabbi'nden bir indiriştir o.
69:44 Eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi,
69:45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.
69:46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.
69:47 Sizin hiçbiriniz ona siper de olamazdınız.
69:48 Gerçek şu ki o, sakınanlar için tam bir uyarıcı ve düşündürücüdür.
69:49 Ve biz, içinizden onu yalanlayanların bulunduğunu kesinlikle biliyoruz.
69:50 Ve o, gerçeği örten nankörler/inkârcılar için tam bir hasrettir.
69:51 Ve o, kesin bilginin tam gerçeğidir.
69:52 Hadi artık, yüce Rabbinin adını tespih et!