80:1
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
80:2
Yanına kör adam geldi diye.
80:3
Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek.
80:4
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
80:5
O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,
80:6
Ki sen ona yöneliyorsun;
80:7
Sana ne onun arınmasından!
80:8
O, koşarak sana gelen var ya;
80:9
Odur içine ürperti düşen.
80:10
Sen ona aldırmazlık ediyorsun.
80:11
Hayır, hiç de öyle değil! O, bir düşündürücüdür.
80:12
Dileyen onu düşünüp öğüt alır.
80:13
Kutsanan-bereketli sayfalardadır o.
80:14
Yüceltilen, tertemiz sayfalarda,
80:15
Yazıcıların ellerinde;
80:16
Ak-pak, mübarek yazıcıların.
80:17
Kahrolası insan, ne kadar da nankördür!
80:18
Hangi şeyden yarattı onu?
80:19
Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu.
80:20
Sonra, yolu kolaylaştırdı ona,
80:21
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu.
80:22
Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu.
80:23
Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.
80:24
Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine!
80:25
Biz suyu döktük de döktük.
80:26
Sonra yeryüzünü yardık da yardık.
80:27
Ardından orada dâneler bitirdik.
80:28
Üzümler, yoncalar,
80:29
Zeytinlikler, hurmalıklar,
80:30
Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler,
80:31
Meyve, otlak/sebze.
80:32
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
80:33
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde,
80:34
Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar,
80:35
Öz annesinden, öz babasından,
80:36
Eşinden, oğullarından.
80:37
O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır.
80:38
Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl,
80:39
Gülen, müjdelerle parıldayan.
80:40
Ve yüzler vardır o gün toza-toprağa bulanmış.
80:41
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür.
80:42
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar.