al-Qamar (القَمَر)

Ali Ozek et al - Ali Ozek et al

Chapter 54 • 55 verses • Meccan

← Previous Chapter Next Chapter →
54:1 Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
54:2 Onlar bir mucize görürlerse hemen yüz çevirirler ve: Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür, derler.
54:3 Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular. Halbuki her işin ulaşacağı yeri vardır.
54:4 Andolsun onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir.
54:5 Bu büyük bir hikmettir. Fakat (yüz çevirene) uyarılar ne fayda verir!
54:6 Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir. 
54:7 Sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan (utançtan yere bakar) bir halde
54:8 ve dâvetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kâfirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler.
54:9 Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı.
54:10 Bunun üzerine, Rabbine: Ben yenik düştüm, bana yardım et! diyerek yalvardı.
54:11 Biz de derhal nehir gibi devamlı akan bir su ile göğün kapılarını açtık.
54:12 Yeryüzünde kaynaklar fışkırttık. (Her iki) su, takdir edilmiş bir işin olması için birleşmişti.
54:13 Nuh’u da tahtalardan yapılmış, çivilerle çakılmış gemiye bindirdik.
54:14 İnkâr edilmiş olana (Nuh'a) bir mükâfat olmak üzere gemi, gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.
54:15 Andolsun ki onu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?
54:16 Benim azabım ve uyarılarım nasılmış!
54:17 Andolsun biz Kur'an’ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (Ondan) öğüt alan yok mu?
54:18 Âd kavmi (Peygamberleri Hûd'u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasılmış (gördüler).
54:19 Biz onların üstüne, uğursuzluğu devamlı bir günde dondurucu bir rüzgâr gönderdik.
54:20 O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.
54:21 Nasılmış benim azabım ve uyarılarım!
54:22 Andolsun biz Kur'an’ı düşünüp öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mu?
54:23 Semûd kavmi de uyarıcıları yalanladı.
54:24 «Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz» dediler.
54:25 «Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır o, çok yalancı biridir» (dediler).
54:26 Yarın onlar, çok yalancının ve şımarığın kim olduğunu bileceklerdir.
54:27 Gerçekten onları imtihan etmek için dişi deveyi gönderen biziz. Sen onları gözetle ve sabret.
54:28 Onlara, suyun aralarında paylaştırdığını haber ver. Her biri kendi içme sırasında gelsin.
54:29 Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
54:30 (Bu azgınlara) azabım ve uyarılarım nasıl oldu!
54:31 Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
54:32 Andolsun biz Kur'an'ı, anlaşılıp öğüt alınması için kolaylaştırdık. O halde düşünüp öğüt alan yok mu?
54:33 Lût'un kavmi de uyarıcı peygamberleri yalanladı.
54:34 Biz de üstlerine taş (yağdıran bir fırtına) gönderdik. Sadece Lût ailesini seher vaktinde kurtardık.
54:35 Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni işte böyle mükâfatlandırırız.
54:36 Andolsun ki, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu tehditleri kuşkuyla karşıladılar.
54:37 Onlar Lût'un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. «Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!» (dedik).
54:38 Bir sabah kendilerine, yakalarını bir daha bırakmayacak olan bir azap gelip çattı.
54:39 İşte azabımı ve uyarılarımı tadın! (denildi).
54:40 Andolsun biz Kur'an'ı, öğüt almak için kolaylaştırdık. O halde düşünüp ibret alan yok mu?
54:41 Şüphesiz Firavun'un kavmine de uyarıcılar gelmişti.
54:42 Lâkin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları güç ve kudretimize lâyık bir şekilde yakaladık.
54:43 Şimdi sizin kâfirleriniz, onlardan daha mı iyidirler? Yoksa kitaplarda sizin için bir berât mı var?
54:44 Yoksa «Biz, intikam almağa gücü yeten bir topluluğuz» mu diyorlar?
54:45 O topluluk yakında bozulacak ve onlar arkalarını dönüp kaçacaklardır.
54:46 Bilakis kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır.
54:47 Şüphesiz suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.
54:48 O gün yüzüstü ateşe sürüklendiklerinde «cehennemin elemini tadın!» denir.
54:49 Biz, her şeyi bir ölçüye göre yarattık. 
54:50 Bizim buyruğumuz, bir anlık bakış gibi, bir tek sözden başka bir şey değildir.
54:51 Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helâk etlik. Düşünüp ibret alan yok mu?
54:52 Yaptıkları her şey kitaplarda (amel defterlerinde) mevcuttur.
54:53 Küçük büyük her şey satır satır yazılmıştır.
54:54 Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmakların kenarlarında,
54:55 güçlü ve Yüce Allah'ın huzurunda hak meclisindedirler.